Sultan 2'nci Abdülhamid tarafından 1891
yılında Hadımköy Hastane Mahallesi'ne yaptırılan ve askeri hastane
olarak hizmete açılan yapı, Balkan ve Çanakkale savaşlarında önemli yer
tuttu. 1985 yılına kadar askeri hastane olarak hizmet veren tarihi yapı,
daha sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından 2012 yılına kadar
kışla olarak kullanıldı. 2012'den sonra kaderine terk edilen tarihi
hastane binası bir dönem evsizlerin ve madde bağımlılarının meskeni
oldu. Basında çıkan haberler üzerine çevresinde bir süre güvenlik önlemi
alınan yapı şimdilerde yağmacıların hedefi oldu
İstanbul Hadımköy'de bulunan ve bakımsızlık
ve ilgisizlikten harabeye dönen Sultan 2'nci Abdülhamid'in mirası şimdi
de hırsızların yeni hedefi oldu. Hırsızlar, 127 yıllık tarihi binanın
çalınmadık eşyasını bırakmadı.
Sultan 2'nci Abdülhamid tarafından
1891 yılında Hadımköy Hastane Mahallesi'ne yaptırılan ve askeri hastane
olarak hizmete açılan yapı, Balkan ve Çanakkale savaşlarında önemli yer
tuttu. 1985 yılına kadar askeri hastane olarak hizmet veren tarihi yapı,
daha sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından 2012 yılına kadar
kışla olarak kullanıldı. 2012'den sonra kaderine terk edilen tarihi
hastane binası bir dönem evsizlerin ve madde bağımlılarının meskeni
oldu. Basında çıkan haberler üzerine çevresinde bir süre güvenlik önlemi
alınan yapı şimdilerde yağmacıların hedefi oldu.MADDE BAĞIMLILARI VE EVSİZLER KALIYOR
Hastane Mahallesi Muhtarı Onur Fırıncı, "İçeride iğne kadar bir şey kalmadı. Kabloları, demir boruları, petekleri söktüler, camları kırdılar. Kazanlar vardı, o kazanları çaldılar. Yemekhane'de sökülebilecek ne varsa hepsini söküp yağmaladılar. Şu an geldiğimiz noktada taş üstünde taş yok, her tarafı yağmalanmış durumda. Şuan burası kapısı açık, herkesin rahatlıkla girip çıktığı bir yer oldu. Halen içeride madde bağımlıları ve evsizler kalıyor. En vahim olan da burada bir okul var. Tüm bunlar okulun yanı başında oluyor" dedi.
Bir dönem hastanede tedavi gördüğünü ve yıllar sonra İstanbul'a geldiğinde 15 gün yattığı hastaneyi ziyaret etmek için hastaneye geldiğini söyleyen Rezan Karabulut gördüğü manzara karşısında şaşkın. Büyük bir üzüntü duyduğunu belirten Karabulut, "Çocukluğum Hadımköy'de geçti. Babam astsubaydı, ben küçükken hastalandığımda burada 15 gün kaldım. Bahçesi ile inanılmaz bir yerdi. Şimdi burayı böyle görmek çok üzdü beni. Şu an içeri girmeye korkuyorum. 15 gün boyunca yattığım odayı görmeye geldim ama içeri girmeye çekiniyorum. Böylesi bir eserin bu şekilde kaderine terk edilmesi çok üzücü gerçekten" şeklinde konuştu.
Bir başka vatandaş da, "Burayı böyle
gördüğümüzde üzülüyoruz. Bir zamanlar askerlerin kullandığı binayı en
azından emniyetini alır diye düşünüyordum ama yanıldım. Şuan çok kötü
bir halde burası. Duvarlara yazılar yazılmış, eskiye dair bir eseri
böyle görmek beni çok üzdü" ifadelerini kullandı.