son sultan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
son sultan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Haziran 2017 Pazar

İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN’IN HAYATI

İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN’IN HAYATI

Saltanatı: 1876-1908

Babası: Abdülmecid Han – Annesi: Tir-i Müjgan Sultan
Doğumu: 21 Eylül 1842 Vefatı: 10 Şubat 191
8
Çok iyi bir tahsil görerek din ilimlerini ve Fransızcayı mükemmel bir şekilde öğrendi. Amcası Abdülaziz Han onu Mısır ve Avrupa seyahatlerinde yanında götürdü. Abdülaziz Han’ı tahttan indirip şehit ettiren, böylece Osmanlı Devleti’nde idareyi ele geçirin batı kuklası bazı paşalar, V. Murat’ın şuurunun bozulması üzerine, devlet işlerine karışmaması ve yalnız millet meclisinin çıkaracağı kanunlara göre hareket etmesi şartıyla, Abdülhamid Han’ı sultan ilan ettiler.

Tahta çıktığında Osmanlı Devleti tam bir bunalımın eşiğindeydi. Karadağ ve Sırbistan’da savaş aleyhimize dönmüş, Bosna-Hersek ve Girit’te ayaklanmalar çıkmış, mali kriz son haddine varmıştı. Bu arada sadrazam Mithat Paşa ve arkadaşlarının isteği üzerine 23 Aralık 1876’da Birinci Meşrutiyet ilan edildi. 1877 de Rusya’ya harp ilan edildi. 93 harbi diye tarihe geçen bu savaş, Osmanlı Devleti için tam bir felaket getirdi. Ruslar İstanbul önlerine kadar geldi. Bir milyondan fazla Müslüman  Türk ve diğer Müslümanlar, Bulgaristan’dan İstanbul’a hicret etti. Ateşkes isteyen Sultan Abdülhamid, ilk iş olarak azınlıkların çoğunlukta olduğu  Meclis-i Mebusan’ı kapattı (13 Şubat 1878) ve devlet idaresini tamamen eline aldı. Ayastefanos antlaşması ile Osmanlı Devleti Makedonya, Batı Trakya, Kırklareli, Kars, Ardahan ve Batum’u kaybediyordu. İngiltere  Rusyanın bu şekilde aşırı güçlenmesine   tepki gösterince yeni bir anlaşma yapıldı.  İngiltere Kıbrıs’a  geçici kaydıyla el koydu Osmanlıya yardım etmek için.  Toplanan  Berlin Konferansı’nda kaybedilen  Doğu Beyazıta Osmanlı  yeniden sahip oldu.
Abdülhamid Han büyük meseleler karşısında bunalan Osmanlı Devleti’ni bundan sonra dahiyane bir siyaset, adalet ve fevkalade bir kudretle yönetti. Düyun-u Umumiye idaresini kurarak iki yüz elli iki milyon tutan devlet borçlarını yüz altı milyona indirdi. Memlekette büyük bir imar faaliyeti ile eğitim ve öğretim seferberliği başlattı. Çoğu şahsî parasından olmak üzere cami, mescit, mektep, medrese, hastane, çeşme, köprü vs. gibi toplam 1552 eser yaptırdı. Ülkenin dört bir yanını demiryolu ile döşedi. Yunanlıların Girit’te isyan çıkarıp, Türkler arasında toplu katliamlar yaptırmaya başlamaları üzerine, Yunanistan’a harp ilan etti. Alman kurmaylarının altı ayda geçilemez dedikleri Termopil geçidini 24 saatte aşan Osmanlı ordusu, Atina önüne vardı. Yunanistan’ın tamamen Osmanlı eline geçeceğini anlayan Avrupalı devletler, sulha zorladılar ve bunda muvaffak oldular.
Yahudilerin Filistin’de bir cumhuriyet kurma teşebbüslerinin karşısına çıktı. Onların Osmanlı borçlarını bütünüyle silelim tekliflerini reddetti. Bu toprakların kanla alındığını, asla terk edilemeyeceğini sert bir dille bildirdi. Filistin topraklarının yahudilere satılmaması için gerekli tedbirleri aldı. Doğu Anadolu’da Ermeni hareketlerine karşılık Hamidiye alaylarını kurdu ve bölgede asayişi temin ile Osmanlı hakimiyetini pekiştirdi.
Sultan Abdülhamid Han’ı tahttan indirmeden Osmanlı Devleti’ni parçalamanın ve İslam’ı yok etmenin mümkün olmadığını gören bütün iç ve dış düşmanlar bu Türk hakanına karşı cephe aldılar. Bir taraftan Sultan’ı gözden düşürmek üzere her türlü iftira ve kötüleme kampanyaları yaparlarken, diğer taraftan suikastlar tertip ettiler. Ermeni asıllı Fransız yazar Albert Vandal’ın “Le Sultan Rouge=Kızıl Sultan” şeklinde ortaya attığı iftiraları aynen alan bazı gafiller, ansiklopedilere bunları yazarak genç nesilleri aldattılar.
Bu arada Padişah’ın devlet idaresinde nüfuzunu kırmak isteyen batılılar, İttihat ve Terakki mensuplarını kışkırtarak 23 Temmuz 1908’de İkinci Meşrutiyeti ilan ettirdiler. Böylece otuz yıl durmuş olan facialar tekrar başladı. 31 Mart Vakası sebebiyle İttihat ve Terakki ileri gelenleri tarafından tahttan indirilen Abdülhamid Han, Selanik’e gönderildi (27 Nisan 1909). 10 Şubat 1918’de Beylerbeyi Sarayı’nda vefat eden Abdülhamid Han’ın naşı Çemberlitaş’ta dedesi Sultan II. Mahmut’un türbesindedir.
II. Abdülhamit Han’ın güzel ahlakı, dine olan bağlılığı, edep ve hayasının derecesi, akıl ilim ve adaletinin çokluğu, milleti için gece-gündüz çalışması, düşmanlarına bile iyilik yapması, ciltler dolusu eserlerle anlatılmaktadır. Onun tahttan indirilmesinin üzerinden 10 yıl geçmeden imparatorluğun dörtte üçünün elden çıkması, memleketi 33 yıl nasıl idare ettiğine en açık delildir. Yine Abdülhamid Han’ın tahttan indirilmesiyle beraber kan gölü haline çevrilen Ortadoğu’da hala huzur tesis edilememiştir.



27 Nisan 2017 Perşembe

LİDERLİK ÖZELLİKLERİ


Çile Mücadele

Büyük Hedefler İçin Büyük Hayaller Gerekli Örnek Şahsiyetler

Sadelik

Kuvvetli Bir Hafıza

Cömertlik

Erken Kalkmak

Yemek Kahvesi

Yemekten Sonra Dinlenme Faslı

Planlı, Programlı Bir Hayat

Disiplin

Uyku öncesi Kitap Okutma Adeti

Basın İyi Takip Edilmeli

Çocuk Sevgisi

Terbiye 

Hitabet

Tevazu

Meşgale

Mesleğin Olsun, İstersen Padişah Ol

Sabır

Korklar Hizmet Edemezler

Vatan Millet Sevgisi

İman Kuvveti

Muhasebe

Ampulün Kaşifine Teklif Var

Tiyatro

Cesaret

Soğukkanlılık

Merhamet Ve Adalet 

Fitne Fesat Kargaşası 

Tedbir

İcraatlar Lider'in Aynasıdır 

Medeniyet

Fedakarlık

Güçlü Bir Ordu

Ticaret

Sevmek Ve Sevilmek 

Dost Kazanma Sanatı

Ben Diplomatım Demekle Diplomat Olunmaz

Milletini İyi Tanımak

Denge Politikası

İslam Birliği (Panislamizm)

Şahsiyeti Muhufaza Işbirliği

Milletleri Seviyelerine Göre İdare 

Şimendifer Politikası 
Hicaz Demiryolu

Merhamet Adaleti Aşınca 

Sürgün Politikası 

Halk İçinde Olmak

Bünyeye Uygun İlaç 

Zorunlu Merkezi Yönetim Politikası

Sadakat Ve Ehliyet 

Hafiye Teşkilatı 

İngiliz Fitnesi

Kur'an-ı Kerim'i Yanından Ayırmazdı 

Nezaket

Gerçek Aile Reisi

İkinci Abdülhamit Döneminde Paşalığa Kadar Yükselen Kabadayı: Arap Abdullah

ikinci abdülhamit devrinin namlı aksaray kabadayılarından olup, sonradan paşalığa dek yükselmiş, hayatı filmlere ve romanlara konu olmuş ol...