Bilinenin aksine, Osmanlı tarihinin en canlı eğitim hamlesi, #abdulhamid
dönemine rastlar. Sevan Nişanyan’ın hesaplamalarına göre Türkiye,
Abdülhamid dönemiyle kıyaslanabilecek bir okullaşma düzeyine yeniden
ancak 1950’li yıllarda ulaşabilmiştir. Mesela 1895’te TC sınırlarına
tekabül eden bölgede bine yakın (835) ortaokul ve lise bulunuyorken
1923’te bu sayı 95’e düşmüştür. 1895’teki yüz bine yakın öğrenci sayısı
(97.837), 1950-51 sezonunda aşağı yukarı aynı seviyede seyretmektedir
(90.356). Öncesiyle kıyasladığımızda Abdülhamid dönemindeki eğitim
patlaması daha görünür hale gelir. Tahta geçtiği yıl 250 olan rüşdiye
sayısı 1909’da 900’e, 6 olan idadi sayısı 109’a çıkmıştır. 1877’de
İstanbul’da sadece 200 tane modern ilkokul varken 1905’te 9 bine
çıkmıştı. Her yıl ortalama 400 ilkokul açılmıştır ki, bu, Cumhuriyet
döneminde bile kırılamamış bir rekordur.
17 Ağustos 2019 Cumartesi
Siyaset Çeşmesi'ni Kaldırtıp Hamidiye Çesmesi'ni Yaptırtması
Osmanlı'da idam
cezalarını sarayda infaz etme geleneği ,XV. yüzyıldan 1826 tarihine
kadar devam etmiştir. Siyaseten öldürülmeleri gereken kişiler veya
Dîvân-ı Hümâyun'da yargılanıp da, idama mahkûm olanların infazı, Topkapı
Sarayı'nın birinci kapısı Bâb-ı Hümâyunla ikinci kapısı Bâbusselâm
arasında bulunan "Cellât Çeşmesi/Siyaset Çeşmesi" önünde yapılırdı.
Mahkûm Cellât Çeşmesi'nin önüne getirilir ve çeşmenin önündeki taşın
üzerine başı konularak bostancıbaşının nezaretinde, cellâtbaşının kılıç
darbesiyle idam edilirdi. İnfaz gerçekleştikten sonra cellâtlar, kanlı
palalarını veya satırlarını bu çeşmede yıkadıkları için çeşmeye Cellât
Çeşmesi denmişti. Bir rivayete göre siyâsî mahkûmların infazının burada
olması, bir başka rivayete göre de, siyaset ve idam yetkisinin tek bir
kişinin yani padişahın elinde toplanması sebebiyle bu çeşmeye
Siyâset Çeşmesi de denilmektedir. Bir dönem cellâtlara da "meydân-ı siyâset ustası" denilmiştir. Cellât Çeşmesi,
Alman İmparatoru II. Wilhelm'in
İstanbul'u 1892 yılında
ziyareti esnasında saray ve avlu düzenlemesi sebebiyle Sultan II.
Abdülhamid'in emriyle sökülerek Bâb-ı Hümâyun'un içine taşınmış; yerine
başka bir yerden getirilen Hamidiye Çeşmesi monte edilmiştir.
Kaynak:Dr.Küçük,Mustafa.DİVÂN-I HÜMÂYÛN ŞİKÂYET DEFTERLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ,BOA
Eserleri Yafa Saat Kulesi
Sultan Abdülhamid Han tarafından yaptırılmış ... Yafa saat kulesi
Fotoğraftaki Şehzade Orhan Osmanoğlu .
Fotoğraftaki Şehzade Orhan Osmanoğlu .
Eserleri Elaziz Vilayet Konağı
1894 tarihinde yapımı
tamamlanan ve günümüzde Elazığ Vilayet Konağı olarak kullanılan binanın
bitmesi münasebetiyle üst katında düzenlenen yemek sofrası. Tavanda yer
alan kubbenin günümüzde olmayışı dikkat çekmektedir.
Binanın açılışı Sultan II. Abdülhamit’in cülusu yıldönümüne denk getirilmiş. Binanın ve ziyafet sofrasının resimleri sultana gönderilmiş ancak ne binayı ne de sofrayı beğenmemiş. Sebebini de şöyle açıklamış; “ Mamurat'ül Aziz, ecnebi taifesinin çokça ziyaret ettiği bir vilayettir, o bakımdan yare ve ağyara (dosta düşmana) karşı daha gösterişli bir Hükümet Konağı yapılabilirdi” demiştir.
Diğer taraftan beğenmediğinden olsa gerek, konağın yapımının masraflarının bir kısmının karşılanabilmesi için etrafında inşa edilen dükkanlardan oluşan çarşıya da “Hamidiye Çarşısı” isminin verilmesini de II. Abdülhamit kabul etmemiştir.
Fotoğraftaki Osmanlıca metnin çözümü:Binanın açılışı Sultan II. Abdülhamit’in cülusu yıldönümüne denk getirilmiş. Binanın ve ziyafet sofrasının resimleri sultana gönderilmiş ancak ne binayı ne de sofrayı beğenmemiş. Sebebini de şöyle açıklamış; “ Mamurat'ül Aziz, ecnebi taifesinin çokça ziyaret ettiği bir vilayettir, o bakımdan yare ve ağyara (dosta düşmana) karşı daha gösterişli bir Hükümet Konağı yapılabilirdi” demiştir.
Diğer taraftan beğenmediğinden olsa gerek, konağın yapımının masraflarının bir kısmının karşılanabilmesi için etrafında inşa edilen dükkanlardan oluşan çarşıya da “Hamidiye Çarşısı” isminin verilmesini de II. Abdülhamit kabul etmemiştir.
"Mebde-i saadet-i mülk-i Devlet olan cülus-u hümayun meymenet (uğurlu) makrun hazret-i şeyhinşahi leyle-i mesudesinde (Padişahın tahta oturduğu tarihin yıldönümü gecesi) Mamurat'ül Aziz vilayeti merkezinde müceddeden (yeniden) inşa olunan Hükümet Konağının nam-ı meali ittişam- ı cenab-ı tacdariye olarak memurin-i mülkiye ve askeriye ve muteberan -ı ulema-yı beldeye keşide kılınan ziyafet salonunu irae eder resimdir."
SULTAN II. ABDÜLHAMİD ZAMANINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN PROJELER
II. Abdülhamid tahtta olduğu dönemde bir çok proje gerçekleştirmiştir. Bunlardan bazıları şu şekildedir;
- İlk kız okulları II. Abdülhamid döneminde açılmıştır.
- Tahta çıktığı sene 250 olan rüştiye sayısı 1909'da 900'e, 6 olan idadi sayısı 109'a çıkarmıştır.
- 1877 senesinde İstanbul’da bulunan modern ilkokul 1905 senesine gelindiğinde 9 bine ulaşmıştır.
- II. Abdülhamid, Abdüllatif Suphi Paşa'nın ilk defa bir kız sanat okulu açma projesine açıkça destek vermiştir.
- Sirkeci ve Haydarpaşa garları II. Abdülhamid döneminde yapılmıştır.
- Hicaz Demiryolu II. Abdülhamid döneminde yapılmıştır. Bu projeyle alakalı yapılan her şey yerli girişim ile olmuştur.
-
1877 yılında Posta Telgraf Teşkilatı bir bakanlık haline getirildi ve
1900 senesinde PTT’de ilk defa bir ‘havale kalemi’ devreye girmiştir.
- 1901 senesinde Şehir Postaları kurulmuştur.
-
1876 senesinde Avrupa’da kullanılmaya başlanan telefon, 1881 senesinde
Türkiye’ye getirilmiş ve sınırlı sayıda olsa da kullanıma sunulmuştur.
- 1899 senesinde günümüzde hala faaliyette olan Şişli Etfal Hastanesi II. Abdülhamid tarafından kurulmuştur.
- II. Abdülhamid 25 Mart 1906 tarihli fermanı ile Okmeydanı'nda bulunan Darülaceze'nin kurulmasını sağlamıştır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
İkinci Abdülhamit Döneminde Paşalığa Kadar Yükselen Kabadayı: Arap Abdullah
ikinci abdülhamit devrinin namlı aksaray kabadayılarından olup, sonradan paşalığa dek yükselmiş, hayatı filmlere ve romanlara konu olmuş ol...