17 Ağustos 2019 Cumartesi

Siyaset Çeşmesi'ni Kaldırtıp Hamidiye Çesmesi'ni Yaptırtması




Osmanlı'da  idam cezalarını sarayda  infaz etme geleneği ,XV. yüzyıldan 1826 tarihine kadar devam etmiştir. Siyaseten öldürülmeleri gereken kişiler veya Dîvân-ı Hümâyun'da yargılanıp da, idama mahkûm olanların infazı, Topkapı Sarayı'nın birinci kapısı Bâb-ı Hümâyunla ikinci kapısı Bâbusselâm arasında bulunan "Cellât Çeşmesi/Siyaset Çeşmesi" önünde yapılırdı. Mahkûm Cellât Çeşmesi'nin önüne getirilir ve çeşmenin önündeki taşın üzerine başı konularak bostancıbaşının nezaretinde, cellâtbaşının kılıç darbesiyle idam edilirdi. İnfaz gerçekleştikten sonra cellâtlar, kanlı palalarını veya satırlarını bu çeşmede yıkadıkları için çeşmeye Cellât Çeşmesi denmişti. Bir rivayete göre siyâsî mahkûmların infazının burada olması, bir başka rivayete göre de, siyaset ve idam yetkisinin tek bir kişinin yani padişahın elinde toplanması sebebiyle bu çeşmeye
Siyâset Çeşmesi de denilmektedir. Bir dönem cellâtlara da "meydân-ı siyâset ustası" denilmiştir. Cellât Çeşmesi,
Alman İmparatoru II. Wilhelm'in
İstanbul'u 1892 yılında ziyareti esnasında saray ve avlu düzenlemesi sebebiyle Sultan II. Abdülhamid'in emriyle sökülerek Bâb-ı Hümâyun'un içine taşınmış; yerine başka bir yerden getirilen Hamidiye Çeşmesi monte edilmiştir.
Kaynak:Dr.Küçük,Mustafa.DİVÂN-I HÜMÂYÛN ŞİKÂYET DEFTERLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ,BOA
 DİVÂN-I HÜMÂYÛN ŞİKÂYET DEFTERLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ,BOA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İkinci Abdülhamit Döneminde Paşalığa Kadar Yükselen Kabadayı: Arap Abdullah

ikinci abdülhamit devrinin namlı aksaray kabadayılarından olup, sonradan paşalığa dek yükselmiş, hayatı filmlere ve romanlara konu olmuş ol...